İSTANBUL SAHNE PERDE FİLM EĞLENCE YERLERİ
ESNAF VE SANATKÂRLAR ODASI
ESNAF VE SANATKÂRLAR ODASI
Sayı : 2021/12 Tarih: 18.01.2021
Konu : Esnaf-Tacir Ayrımı Hk.
İSTANBUL ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI'NA
Konuyu iki başlık altında inceleyelim. Aslında Esnaf ve Sanatkar ticari anlamda ayrılmaz ikili görünürken, temelde sanatkar ve sanatçı da ayrılmaz ikili olduğu kadar insanoğlunun var olduğundan bu yana sanatsal faaliyetlerin her kuşak üstüne bir şeyler katarak yani insan gelişimi ile birlikte zenginleştiği bilimsel bir gerçektir. Bu nedenle gelecek kuşaklara aktarımı ve bulunduğu döneme kaliteli üretimle ekonomik katkı ve gelişmişliği ile orantılı sanatsal eserleri hayata geçirmesi, eğitim temelli olmasını zorunlu kılıyor.
Bu eğitimin iki yol ve yöntemi var, birincisi, alanında yetişmiş usta, yada uzmanın yanında çıraklık sistemi yani duyarak, görerek, uygulayarak öğrenmek, ikincisi alanında usta, uzman kişilerin belli bir programda vereceği eğitimle, sanatsal faaliyetler bireysel kol ve beden gücü çalışma gerektirdiğinden kazancı da yaşamsal değerleri çok aşmadığı gerçeğinden esnaf (sınıf) yani ticari kazanç sıralamasında en az kazanan toplumsal sınıf anlamına geliyor.
Yasa koyucular bu gerçeklikle konuya bakmış, sanatsal çalışmaların yüzyılların birikimi olduğu insanlığın olmazsa olmazı noktasında değerlendirerek koruyucu yasaları hayata geçirmişlerdir.
Bu nedenle esnaf ve sanatkarlar ayrılmaz bütünün parçaları haline getirilmişlerdir.
XII. Sanatın ve sanatçının korunması
Anayasamızın 64. Maddesi, Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.(derken)
Meslek kuruluşlarının çalışmalarını kolaylaştırıcı, mesleğin genel menfaatlere uygun gelişimi için Anayasa 135. madde ile kamu kurumu niteliğinde özerk kurumların önünü açmıştır.
H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
Madde 135–Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir.
Ayrıca sanat ve sanatçının koruması 64. Medde haricinde esnaf ve sanatkarın yaşamsal çalışmalarının sürekliğini sağlamak amacıyla 173. Maddeyi de Anayasamıza eklemişlerdir.
B. Esnaf ve sanatkarların korunması
Madde 173–Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır.
Yukarıda belirtiğimiz gerekçeler ile Anayasamıza girmiş olan 3 temel yasanın alt uygulama kanunları da ayrıca yapılmıştır.
Esnaf ve Sanatkar’dan devam edersek
5362/MADDE 3. — Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseleri,
5362/3 Kanun maddesi esnaf ve tacir tanımını yapıyor.
6102/madde 11 (1) Ticari işletme esnaf işletmesi diye iki tanım kullanmış 11 (2) de ikisinin arasındaki sınır Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir demiş
A) Ticari işletme
1. Bütünlük ilkesi
6102/MADDE 11- (1) Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.
(2) Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir.
(3) Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.
Bu durumda
Esnaf-Tacir Ayrımı/Mutabakat Komiteleri
16 Temmuz 2020 –Ticaret Bakanlığı Sayfasın da yayınlanan şablon Tacir olma şartlarını da açıkça açıklıyor.
Esnaf ve tacir ayrımına ilişkin mutabakat komitelerinde başvuru sahibi şahısların hangi döneme ait yıllık alış, satış tutarları veya gayri safi hasılatı dikkate alınmalıdır?
Esnaf-tacir ayrımı konulu mutabakat komitesi kararlarında, karara konu şahsın biten yıl içerisindeki yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatının dikkate alınarak mevcut yılda yayımlanan hadler ile karşılaştırılması gerekmektedir. Örneğin, 2020 yılı içerisinde alınacak mutabakat komitesi kararlarında karara konu şahsın 2019 yılına ait yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatının 2020 yılında belirlenen hadler ile karşılaştırılması gerekmektedir.
Mutabakat komitesine konu kişi esnaf sayılma hadlerini aşmış ancak bu hadlerin altı katını aşmamış. Bu kişi ticaret odasından esnaf odasına aktarılabilir mi?
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemenin istisnai bir uygulaması olarak 2007/12362 sayılı Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının "Esnaf ve sanatkâr ile tacir ve sanayicinin ayrımı" başlıklı 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, "esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı iken, daha sonraki yıllarda yıllık alış veya satış tutarları yada gayri safi iş hasılatı, esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerini aşanların kendileri istemedikçe ticaret siciline ve dolayısıyla
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıt için zorlanmaması, yıllık alış veya satış tutarları yada gayri safi iş hasılatı esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerinin altı katını aşanların ise kayıtlarının, esnaf ve sanatkâr sicili marifetiyle ticaret siciline aktarılması," denilmek suretiyle mevcut durumda esnaf ve sanatkar odalarında kayıtlı bulunanların cirolarının anılan limitleri aşmaları durumunda şayet limitlerin altı katını geçmemeleri halinde esnaf ve sanatkar odalarında kayıtlı kalmayı talep etmeleri üzerine ticaret odalarına kayıt için zorlanmamaları gerektiği ifade edilmiştir.
Ancak, esnaf ve sanatkar odasında hiç kaydı bulunmayan ve belirtilen limitleri aşan şahıslar söz konusu limitlerin altı katını aşmadıkları gerekçesiyle ticaret odasından esnaf odasına aktarılamazlar.
2007/12362 sayılı Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararında düzenlenen “esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerinin altı katı” ifadesi dikkate alınırken nasıl bir hesaplama yapılacaktır?
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasında yıllık olarak güncellenen limitler esas alınarak karara konu kişinin aşağıdaki 1, 2 ve 3 numaraları bentlerden hangisi kapsamında faaliyet gösterdiği belirlenir:
1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 280.000 TL’yi veya satışlarının tutarı 390.000 TL’yi aşanlar;
2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıpda bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 140.000 TL’yi aşanlar;
3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı, işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 280.000 TL’yi aşanlar;
2007/12362 sayılı Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının "Esnaf ve sanatkâr ile tacir ve sanayicinin ayrımı" başlıklı 1 inci maddesinin (a) bendine göre yukarıda verilen (1) ve (3) numaralı bentlerdeki nakdi limitlerin yarısı, (2) numaralı bentte yazılı nakdi limitin tamamı belirlenir:
1 numaralı bentte yazılı işleri yapanlardan yıllık alımlarının tutarı 140.000 TL'yi veya satışlarının tutarı 195.000 TL'yi,
2 numaralı bentte yazılı işleri yapanlardan bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 140.000 TL'yi,
1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 140.000 TL'yi, aşmayanların esnaf ve sanatkar sayılması gerekir.
Altı katına bakılması gereken tutarlar bunlardır. Yani;
1 numaralı bent kapsamında faaliyet gösteren kişi için 140.000 TL veya 195.000 TL’nin 6 katı
2 numaralı bent kapsamında faaliyet gösteren kişi için 140.000 TL’nin 6 katı
3 numaralı bent kapsamında faaliyet gösteren kişi için 140.000 TL’nin 6 katı hesaplanır.
Mutabakat komitelerinde komite üyelerince karar alınırken karara konu şahısların (esnaf veya tacir) tercih hakkı var mıdır? Bu şahıslar da komite toplantısına davet edilmeli midir?
Mutabakat komitelerinde kayıtlı olunması gereken odaya dair kararlar komite temsilcileri tarafından oy çokluğu ile alınır. Bu durumda, şahısların tercih hakkı yoktur ve komiteye davet edilmezler. Ancak başvuru dilekçelerinde kayıtlı olmak istedikleri odaya dair beyanları karar verilirken komite üyelerince değerlendirmeye alınabilir.
Yalnızca, 5362 sayılı Kanunun Geçici 8 inci maddesi uyarınca, büyükşehir kapsamındaki iller dahilinde şahısların ilçe odasına mı yoksa il merkezindeki odaya mı kayıtlı olmak istediklerine dair tercih beyanlarının alınması zorunludur. Bu durumda, şahıslar komite toplantısına davet edilebilir veya yazılı beyanları talep edilir.
Ticaret bakanlığı sayfasında 16 Temmuz 2020 de yayınlanan şablonda yeni açılan bir işletme tabi burada esnaf işletmesi demek zorundayız çünkü 6102/12 (1) madde ticari işletme işleten kişi tacir olarak tanımlanıyor.
B) Tacir
I - Gerçek kişiler
1. Genel olarak
6102/MADDE 12- (1) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir.
(2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.
(3) Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.
Yukarıda verilen Ticaret Bakanlığı şablonu aslında ne olması gerektiğini açıklıyor. İlgili kanunlar esnaf ve tacir ayırımını rakamlar ile ortaya koyuyor.
6102/11-1 ve 12/1 esnaf ve sanatkarlar için belirlenen yıllık alım ve satış tutarlarını aşanlar anlamında, Ticari işletmeyi tacir olarak tanımlarken, Ticaret sicil memurluğu ve mali müşavirler, vergi açılışı yapan her kişiyi ticari işletme yorumu ile Ticaret odasına kaydediyor. Bu durum 16 Temmuz 2020 de Ticaret bakanlığının Esnaf-Tacir Ayrımı/Mutabakat Komiteleri başlığı ile yayınlanan açıklamada görüleceği gibi mevzuata uygun değildir.
Ticaret odasına şirketler dışında Esnaf oda üyesi olmayanların bireysel başvurularda, başvuru sahibinden esnaf ve sanatkarlar alım satım sınırının üstünde olduğu, yıllık bilanço istenmesi, yeni işe başlama durumunda, esnaf ve sanatkarlar için belirlenen yıllık gelir ve gider sınırının üstünde ticari işletme için ayrılmış bankada bloke işletme sermayesinin istenmesi, çünkü sermayesi ile ticaret yapan kişi (sermaye işletmesi) dir.
Bu şartları taşımayanların esnaf ve sanatkarlar odalarına kayıt olması yasal gerekliliktir.
Yanlış yorumdan kaynaklı uygulama ciddi sıkıntılara yol açmaktadır.
Tacir olma şartlarını taşımayanların, her isteyen kişinin Ticaret Odasına kayıt yapılması, uygulamasına son verilmeli, yasal mevzuata uygun hale getirilmelidir, bu durum esnaf ve sanatlarımızın yararına olduğu kadar uzun sürede ülkemiz ve insanlık için de ciddi kazanımlar getirecektir.
Konunun hassasiyetle ele alınması ve gereğini saygılarımızla arz ederiz.
Yasemin YERLİ Terlan KAYA
Genel Sekreter Başkan